Bayraklı'da gergin meclis… AK Parti ve MHP grubu salonu terk etti!
Bayraklı Belediye Meclisinde konuşmalarda süre kısıtlaması olmamasına tepki gösteren AK Parti ve MHP’li meclis üyeleri meclis salonunu terk etti. konuyla ilgili konuşan Belediye Başkanı İrfan Önal ise, "Burada ben söz isteyen herkese söz vereceğim. Grup başkanvekilleri arasında süre ile ilgili anlaşmaları olmadı. Ben söz isteyen tüm meclis üyelerine söz vereceğim. Kişisel haklarına girilmeyeceği sürece herkese söz vereceğim" dedi.
Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – Bayraklı Belediyesi’nin Ağustos ayı Olağan Meclis Toplantısının ikinci oturumu gerçekleştirildi.
Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal idaresinde gerçekleştirilen oturuma gündem dışı konuşmalar damga vurdu.
AYDEMİR: EĞER GERÇEKLEŞİRSE HEYKELİ DİKİLİR
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Parti Meclis Üyesi Latif Aydemir, “Bizim grup toplantımıza katılan başkan yardımcımıza çok teşekkür ediyorum. Siz de çok şanslısınız. Şehir plancısı olduğunu öğrendim. Üç dönem burada Cumhuriyet Halk Partisi bence uyumuş. Gerçekleri, olması gerekenleri o kadar güzel bize tarif etti ki genel müdür beyefendiyle hanımefendi, ben kendilerine huzurunuzda teşekkür ediyorum. Eğer gerçekleşirse bence heykeli dikilecek bir projelerden bahsetti. Bizler de hükümeti temsilen, partimizi temsilen değerli müdürümüzün ve bu projeyle ilgili neler istiyorsa yanındayız, arkasındayız. Teşekkür ederim” dedi.
ÖZKAN: FARKLI BİR ALGI OLUŞTURULUYOR
Halk Konut ve kooperatifler hakkında algı oluşturulduğunu ifade eden CHP’li Meclis Üyesi Haydar Özkan, Dünya Bankası kredisi hakkında konuşurken, “Önce teşekkürle başlamak istiyorum. 46. ay olmasına rağmen Dünya Bankası fonu oluşturuldu. Bunda katkı koyan AK partili arkadaşlarımız ve sayın bakanımıza teşekkür ederim. Sayın Hamza Bey büyük gayret sarf etti, Murat Kurum Bey büyük çaba gösterdi kendilerine teşekkür ederim. 46. ayda da olsa büyük bir konu bizim için bu. Son dönemlerde ortada dolaşan ancak yanlış algı oluşturulan bir konu var. Halk konut ve kooperatifler hakkında farklı bir algı oluşturuluyor. Halk Konut’un içindeki halk. Toprak sahibi vatandaş, parasını kullanan yine vatandaş. Bununla ilgili açıklama yaparken lütfen dikkat ederseniz 3 bin 500 depremzedemiz var Halk Konut'a onlar kırılıyor. Bayraklı Belediyemiz de bununla ilgili yeni bir oluşum için kooperatiflerin süreci hızlandırması için. Bunun için emek veren herkese teşekkür etmek istiyorum” dedi.
AKBULUT: BAYRAKLI’NIN SIKINTILARI VAR
Bayraklı’nın sıkıntıları olduğunu ifade eden AK Partili Meclis Üyesi Soner Akbulut, “Sabahtan beri dinledik, müdahil olmadık. Bayraklı’nın sıkıntıları var, konuşulması gereken dertleri var. Geçtiğimiz mecliste esnafların özellikle gece mekanlarının dışarıya tezgah atmasından bahsetmiştik, müdahil olmuşsunuz bunun için teşekkür ediyorum. Bunun yanında yukarıda kalan mahallelerin pazaryerindeki tuvaletlerle ilgili büyük sorunlar var. Bayraklımızda parklarla ilgili çok büyük sıkıntılarımız var. Sahile çıktığımızda bırakın balık tutmayı kokudan yürüyemiyoruz. Kamuda devamlılık esastır. İnternet sitemizi incelerken 2019’daki projelerimizi gözden geçirdim. Projeye baktım ve hiçbirine dokunulmamış daha. Önceki dönem belediye başkanı ve dönemini ilgilendiriyordu, ancak Sayın Başkan siz ve birçok belediye başkanı o dönemde görev aldı” ifadelerini kullandı.
KOÇ: BUNLAR ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR
Yerel basında yer alan bazı iddialar hakkında Başkan Önal’a soru yönelten AK Partili Meclis Üyesi Aydın Koç, “Bayraklı Belediyemiz yerel basında olumsuz konularla anılıyor. Yedek parça meselesi var, bunlar almış başını gidiyor. Onlarca çalışanın yargılandığı yerde görevde olan, bugün de hiçbir evrakta imzası olmayan arkadaşlar var. İlimizde bir belediye başkanını bu tarz konulardan görevden aldılar. Lütfen dedikodulara mahal vermeden ortak akılla ilçemizi yönetelim” ifadelerini kullandı.
ŞİMŞEK: KIZ ÖĞRENCİ YURDU KAPATILDI, BUNUN NEDENİ NEDİR?
Kadın sığınama evinin kapatılmasına tepki gösteren AK Parti Meclis Üyesi Dilek Özkan Şimşek, “İrfan Başkan'ın ilk attığı adım belediyenin kadın sığınma evini kapatmak oldu. Sığınma evinin kapatılmasına mazeret olarak birkaç kadının gelip gitmesi gösterildi. Hizmete kapattığınız binaları hangi amaçla kullanılacağını bize açıklar mısınız? Nene Hatun Kız Öğrenci yurdu kapatıldı, bunun nedeni nedir?” dedi.
DEMİR: TEMİZLİK ŞANTİYESİ BÖYLEYSE KENTİN GENELİNİ SİZ DÜŞÜNÜN
İlçedeki çöp sorununa dikkat çeken AK Parti Grup Başkanvekili Emre Demir, “Bizden önce CHP’li arkadaşlar konuştu. Biz herkesin konuşmasından yanayız. Onlar konuşurken not aldık, kendi içimizde doğru bildiklerimizi burada konuşacak değiliz. Konuşurken rica ediyorum siyasetin nazik tabiatı içerisinde konuşalım. Hükümete yakışmayan söylemlerde bulunursanız tabii ki müdahale etmek zorunda kalıyoruz. Meclis Başkanı müdahale etmesi gerekirken biz müdahale etmek zorunda kalıyoruz. Aydın Bey yerel basına düşmüş konuları iletti size. Yağmur yağdı ve doğal afet oluştu. Ne zaman böyle bir şey yaşansa işimizi hissediyoruz. Yağmurlu günlerde belediye başkanı eline şemsiye alsın göğe şemsiye çeksin demiyoruz. Ancak cılız cılız yağan yağmurda bile esnafın dükkanını su basıyor. Esnaf yağmur yağmasın duasına çıkıyorsa burada bir problem vardır. Burada ilk günden beri bir irade gösteriyorsunuz. Bence bizim size muhalefet kanadı olarak söylememiz şu yönde; iradeyi hafif yağan yağmurda dükkanına su basan vatandaştan yana da göstermelisiniz. Bugünden tezi yok altyapı ve üstyapı sorunları ile ilgilenmelisiniz. Burada irade göstermeniz altyapı ve üstyapı sorunları ile olmalı. Bir çöp meselesi var. Bununla ilgili sizi aradık ve konuştuk. Siz böyle bir uygulamamız yok dediniz. Çöp mucitleri çıktı. Bayraklı’nın gerçeği farklı. Bayraklı Belediyesi’nde çöp mucidi yeşili, doğayı katledip, çağ dışı doğaya düşman bir hareketle yapılan vahşi depolama. 7 katlı bina büyüklüğünde bu. Diyeceksiniz ki ben görevde değildim. Evet değildiniz, ancak bir mucit var ve bu kişi size de akıl veriyor. Burası Temizlik İşleri Şantiyesi’nin içerisi. Orası böyleyse kentin genelini siz düşünün” dedi.
KUL: RASYONEL YAKLAŞMAMIZ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
CHP’li Meclis Üyesi İpek Kul ise, “Bayraklı ölende eleştirilerin haklı olması bizi rahatsız etmez eleştiriler katkı koyar sonuçta. Dilek Hanım'ın kadınlar konusunda hassasiyeti olan sorusunu dinledik. Bazı işlerde yerelde hassasiyeti içinde bulunduğumuz partiler içinde de göstermeliyiz. Kadın sığınma evi övünülecek bir durum değildir. 2002 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesinin sonra bir gecede çıkarılan kanunun gereğidir. Bizler kadınların güvencesini ortadan kaldırırken alınmış kararları kadın düşmanlığı gibi yorumlamaktan daha rasyonel yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Başıboş sokak hayvanı olarak adlandırmayı da doğru bulmuyorum. Çocuklar elbette çok kıymetli ancak bu çocukların acısı üzerinden görüşülmesi içinde yeterli değil. Biz İslam dinine tabiyiz ve Allah’ın verdiği canı Allah'tan başka kimse alamaz. Bize düşen canlarımıza belediye kapsamında nasıl sahip çıkarız ve kuduz riskini önceleriz diye çalışma yapmaktır" dedi.
AK PARTİLİ VE MHP’Lİ MECLİS ÜYELERİ SALONU TERK ETTİ
Gündem dışı konuşmalarda ise sık sık AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi cephesinden ‘konuşmalar uzun’ ve ‘ilçe gündemine değinilmiyor’ diyerek itirazlar yöneltildi. Söz alan meclis üyelerinin konuşmaya devam etmesi sonrası AK Parti ve MHP’li meclis üyeleri meclisi terk etti.
ÖNAL: KARŞILIKLI SAYGISIZLIK OLMADIĞI SÜRECE HERKESE SÖZ VERİYORUM
AK Parti Grubunun meclis salonunu terk etmesi sonrası ‘süre kısıtlaması’ tepkilerine karşılık konuşan Başkan Önal, “Burada ben söz isteyen herkese söz vereceğim. Grup başkanvekilleri arasında süre ile ilgili anlaşmaları olmadı. Ben söz isteyen tüm meclis üyelerine söz vereceğim. Kişisel haklarına girilmeyeceği sürece herkese söz vereceğim. Karşılıklı saygısızlık olmadığı sürece herkese söz veriyorum. Bayraklı ilgili konuşacak konular var. Biz toplantımıza devam ediyoruz. ” ifadelerini kullandı.
ÖNAL: KARŞILIKLI SAYGISIZLIK OLMADIĞI SÜRECE HERKESE SÖZ VERİYORUM
AK Parti Grubunun meclis salonunu terk etmesi sonrası ‘süre kısıtlaması’ tepkilerine karşılık konuşan Başkan Önal, “Burada ben söz isteyen herkese söz vereceğim. Grup başkanvekilleri arasında süre ile ilgili anlaşmaları olmadı. Ben söz isteyen tüm meclis üyelerine söz vereceğim. Kişisel haklarına girilmeyeceği sürece herkese söz vereceğim. Karşılıklı saygısızlık olmadığı sürece herkese söz veriyorum. Bayraklı ilgili konuşacak konular var. Biz toplantımıza devam ediyoruz. ” ifadelerini kullandı.
YÜZDE 100’Ü GEÇEN BİR PERSONEL GİDERİ VAR
Mecliste kendisine yöneltilen iddialar hakkında da bilgilendirmede bulunan Başkan Önal, “Burada konuşulan tüm meseleler ilçemizin ve ülkemizin meselesi. İlçemiz Türkiye’den bağımsız bir yer değil. Merkezi hükümetin aldığı kararlar bizi de etkiliyor. Geçtiğimiz 5 yılda yaşadıklarımız belli. Yaşadığımız depremler, pandemi… Günden güne kötüye giden ekonomi ile vaat edilenler yapılamamış olabilir. Ancak imkân yoksa, belediyenin gelirleri kısılıyorsa, 3 haneleri gören enflasyon oranları ile hizmet üretmek mümkün değil. Bunun sorumlusu biz değiliz. Geçmişte belediye gelirlerinin gider kısmında personel gideri bütçenin yüzde 40’ını geçemezdi. Şimdi neredeyse yüzde 100’ü geçen bir personel gideri var. Belediyenin gelir kalemlerinde sabit tutulan vergiler var. 2013 yılından bu yana belli gelir ve harçlarda hiçbir artış yapılamamış. Ancak her sene bu yıla kadar yılda 2 defa asgari ücret zammı geliyordu. TÜİK satsa bile herkes gerçek yaşamda fiyatların artışını görüyordu. Şu an bile uyguladığımız işgal harcı metrekare fiyatı 2,71 TL. Biz bu harçları toplayarak, İller Bankası’ndan gelen para ile emlak vergisi ile hizmet üretmeye çalışıyoruz. Asgari ücretten memnun olan kimse yoktur. Belediyemizde çalışan KHK’lı şirket personelimiz ve memurlar olmak üzere maaşını beğenen kimse yoktur. Ancak hizmet üretmeden tüm gelirimiz ile personel giderini ödeyemez hale gelmiş durumdayız” dedi.
BAYRAKLI’DA GÜNDE 350 TON ÇÖP ÇIKIYOR
Bayraklı’da günde 350 ton çöp çıktığını ifade eden Önal, “Bizim yıllardır Doğançay’da temizlik şantiyemiz var. Biraz kulağa garip gelebilir. Belediyemizin mülkiyetinde olan onlarca yerin üzerinde Milli Eğitim okulları mevcut. Onlar bizim yerlerimizi kullanırken, bizim de temizlik şantiyesi olarak kullandığımız yerler vardı. Ucu AKP’ye dokunan, talep edilmiş ancak verilmiş yerler olduğunu biliyoruz. Bayraklı halkının talep ettiği tüm hafriyatları bir yerde tutuyoruz. Yeni bir hafriyat alanı bulana kadar beklettiklerimiz orada bir yığın oluşturdu, evet. Arkadaşlarımız orada ayrıştırma yapıp yer açarken, onları yığmamaları için ayrıştırırken arkadaşlarımızın bazıları videolar çekip ‘Bayraklı Belediyesi çöp döküyor’ diyerek işi şova döküyor. Bayraklı’da günde 350 ton çöp çıkıyor. Açılan çukura kaç kilo çöp saklayabilirim? Oradaki çukura ilçemizin 2 günlük çöpü bile sığmaz. 11 dönümlük alanda şantiyemiz var. 300 metrekarelik alana ne sığar? Orayla ilgili hızlı bir şekilde ihalesi yapıldı. Seferihisar ve Bayındır’da olan yerlere bu molozların taşınması yapılacak. Bu belediyenin parası ile yapılacak. Çünkü iftiralar ile yaygaralar kopararak personelimiz ile yapılabilecek işleri Çevre ve Şehircilik 1,5 milyon ceza kesmiş. Bu yetmiyor, bir de orayı boşaltmamız için talimat geldi. Biz Büyükşehir’den bir alan tahsis edilmesini bekliyorduk ancak madem beklemiyorlar bunun yapılmasını bizde o zaman daha yüksek maliyetler ile bu molozları götüreceğiz” şeklinde konuştu.
DEPREME DAYANIKSIZ YERDE KIZ ÇOCUKLARIMIZI YATIRABİLECEK KİŞİ DEĞİLİM
Kapatılan kadın sığınma evi ve kız öğrenci yurdu hakkında da konuşan Önal, “Kadın sığınma evi ile ilgili… Sade kadın sığınma evi değil, kız öğrenci yurdumuz ve havuz kafe olarak bilinen alanda çalışmalarımız sürüyor. 30 Ekim depremi sonrasında belediye bünyesindeki mülklerin testlerini yaptırıyor. İlçemizin çocuklarına, dışarıdan gelen kadınlarımıza, okumaya gelen kız çocuklarımızı için bu 3 alan ile ilgili çalışmaların yapılmasın talep etmiştik. Bu tespitlerin yapılması için işi Ege Şehir A.Ş’ye verildi. Orada gerekli işlemler yapılacak. Ben depreme dayanıksız yerde kız çocuklarımızı yatırabilecek kişi değilim. Şuana kadar hak etmediğim onlarca iftiraya maruz kaldım. Kadın sığınma evi ile ilgili neden kapattığımızı basını çağırıp orda göstereceğiz. Sustukça bazı şeyleri söylemedikçe hak etmediğim iftiralar maruz kalıyorum. Temeli kaymış bir yerde ben o hizmeti vermeyeceğim. Yarın deprem olduğunda ve yıkıldığında kimse ‘başkana söylemiştik’ demeyecek” diye konuştu.
BEN İYİ NİYETLE TEKLİF YAPMAMA RAĞMEN KONU BAŞKA YERLERE ÇEKİLDİ
Yaşanan SDT krizi hakkında da konuşan Önal, “Geldiğimiz andan itibaren maaşları ödemekte güçlük çekiyorduk. Maaşların gelirimizden fazla olduğunu görüyorduk. Fedakarlığın hep birlikte yapılması gerektiğini biliyoruz. Yıllardır ödenmeyen SGK borçlarının ödenmesi belediyeleri kaybettikten sonra talep edildi. AKP’den aldığımız belediyelerin batık olduğunu onlar da biliyor. Bunlar istenirse ve haciz konulursa, bırakın SDT’leri mevcut memur maaşlarının yarısını bile ödeyemeyeceğiz. İşgal harçlarını 2013 yılından bu yana artırmayan merkezi hükümet, İller Bankası gelirini kestiğinde bizi yarın çöp toplayamayacak bir duruma düşürmek istiyor. Bizler 1 kuruşun bile hesabını yaparak vatandaşımızın yararına kullanacağımızın sözünü veriyoruz. Ancak yasal üst sınır ile ilgili konuştum ve üstü zimmet olarak geleceğini söyledim. Tek başıma yetki alamayacağımı, meclis üyelerimiz ile kararı alabileceğimizi söyledik. SDT’nin yolunun yasal üst sınırı ile 14 bin 800’e denk geldiğini, bunu teklif ettik ve bunda mutabık kaldık. Arkadaşlar bunu memurlar ile görüşerek karar verebileceklerini söylediler. Ben, çalışan memur işçinin nerede çalıştığına bakmaksızın herkesi eşit sayarım. Belediye hizmetini nerede yaptığının önemi yok. Bizler kamuya hizmet edenler olarak kimsenin üstünlüğü yok. Eşit işe eşit ücret teklif etmiştik. Ancak sendikaların kendi aralarında yarışa girmelerinden kaynaklı durumla bu hale gelindi. Belediyenin imkanları dahilinde 45 gün boyunca sendikalara izahat vermekle zaman kaybettim. Keşke imkanımız olsa 100 bin verebilsek. AKP’ye laf geçirmeyen, kapıları önünde eylem yapamayanlar bizim kapımızda eylem yapıyorlar. Saygısızlığa varan durumlarla karşı karşıya kaldık. Ancak artık gerekli işlemleri başlatacağız. Ben iyi niyetle teklif yapmama rağmen konu başka yerlere çekildi. Beledinin geliri ortada. Bizim gelire oranla giderin aştığı tablo varken ben bunu iyi niyetli görmüyorum ve kötü niyetli ve başkanla arkadaşlarını karşı karşıya getirmeni yoluna dönmüş durumda. 2 aydır sözleşeme yapmadıkları için SDT’leri sıfır giriyor. 4 aydır eylemlerden başımız aldırıp hizmet yapamıyoruz. 10’larca yerden bize haciz yazıları geliyor. Ben bu mücadeleyi verirken karşı taraf iyi niyeti aşmış işi şova dönüştürmüş, sendikaların kendi arasındaki yarıştan ibaret bir durum. Sayıştay müfettişleri belediyemizde. Onlarda bize zimmet çıkacağını söylüyor. SGK borçları yıllardır ödenmiyor. Ne hikmetse ben geldikten 2 ay sonra İller Bankası gelirimize haciz gönderiliyor. Göreve gelince 84 kişi işten çıkarmıştım. Keyif aldığımdan değil. Kendi çalışanlarımızın maaşını ödeyebilmek için çıkardım. Daha çıkması lazımdı bunun vicdani yükünü ben üstlendim. Ağlayanlar ve gelip ayağıma kapananlarla ben konuştum, çalışanların hakları için yaptığımı söyledim. Bugün otoparkları ücretli hale getiriyoruz, yeni yerler açıp 2 arkadaşta ekmeğini buradan kazansın çabamı insan olan görüyor. Ben herkse daha fazla imkan sağlayıp çaba gösterirken takdiri size bırakıyorum” dedi.