Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN / ÖNCÜŞEHİR - İzmir’in ünlü turistik ilçelerinden Çeşme, skandal satış iddiası ile çalkalanıyor.Gücücek Koyu Doğal Yaşamı Koruma Derneği, hazineye kayıtlı ve kamuoyunun kullanımına ait olan Gücücek Koyu’nun İzmirli yapı şirketi tarafından, inşaat alanı olarak gösterildiğini, burada yapılması düşünülen, projede var gösterilen ama yasal olarak hiçbir dayanağı vatandaşlara satışa sunulduğunu iddia etti.Konuyla ilgili Öncüşehir’e açıklamalarda bulunan Gücücek Koyu Doğal Yaşamı Korumu Derneği’nin (GÜDODER) Yönetim Kurulu Başkanı, Çeşme Yarımada Çevre Derneği’nin Genel Başkan Yardımcısı Av. Seher Gacar ise, Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Çeşme Sulh Cezaya yaptıkları başvurularının olumsuz sonuçlanması sonrası İzmir Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvuru yaparak Gücücek Koyu’nda nitelikli dolandırıcılık suçunun işlendiğini iddia edip, suçun şüphelileri hakkında dava açılmasını talep ettiklerini ifade etti.KAMUOYU BASKISI YARATTIKKoyun uzun uğraşlar sonucu Turizm Bakanlığına ait plaj işletmesi içerisine girdiğini söyleyen Av. Gacar, “Koyda, Çevre Şehircilik tarafından kiralama ihalesi açıldı. Biz de dernek olarak ihaleye katıldık. İhale 500 binden başlamıştı. 500 yüz binden başlayan ihale 70 milyonlara geldi. Yıllık kiradan bahsediyorum, mülkiyetten değil. İhalenin feshini sağlamak için en yüksek tutarı biz verdik. 70 küsur milyonu biz teklif ettik ama ödeme niyetiniz de yok, ödeme imkanımız da yok zaten. Sadece bir başkasına geçmesini engellemek için en yüksek teklifi verdik, parayı ödemeyince ihale zaten düşmüş oldu. Ve o süreçte de biz gittik Turizm Bakanlığına; ‘burada özel bir işletme istemiyoruz. Burası bir beach clup olmasın. Burayı siz Çevre Şehircilik'ten alın ve halk plajı olarak siz burayı işletin’ dedik. bir Kamuoyu baskısı yarattık bu arada. Bir sürü eylemler, imza kampanyaları yaptık. O imza kampanyaları ve kamuoyu baskısıyla Turizm Bakanlığı çok sınırlı sayıda olan plaj işletmelerin içerisinde Gücücek’i de dahil etti. Ondan sonra bununla ilgili Bakan açıklama yaptı, ‘Çeşme'de halk plajlarından birisinin daha başladık’ diye. Bu arada koy Çevre Şehircilik tarafından Turizm Bakanlığına da tahsis edildi” dedi.ÖYLE BİR PROJE TANITIMI YAPIYOR Kİ…Koyda bir inşaat firmasının izinsiz bir şekilde proje geliştirip satış yaptığını ifade eden Gacar, “Hal böyleyken bir anda bir inşaat firması ortaya çıktı. Üst parsellerden iki tanesini satın almış. Orayla ilgili bir proje geliştirmiş. Bunun lansmanını yapmış ve satış yapıyor. Arazi, tarım arazisi, sit alanı ve önündeki alan da Turizm Bakanlığına tahsis edilmiş ve halk plajı olarak işletilecek. Fakat öyle bir proje tanıtımı yapılıyor ki sanki o sahilin tamamı onların kullanımındaymış gibi. Orada şezlonglar, yapılar, yollar, ağaçlar vesaire ile oraları böyle doldurmuş ve bina. Arkada rezidans projesi” şeklinde konuştu.REZİDANS YAPILMASI MÜMKÜN DEĞİLKonuyla ilgili Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli ile de görüştüklerini ifade eden Gacar, “Belediye başkanı yeni seçilmişti o dönemde, Lal Hanım'la görüştük. Lal Hanım dedi ki ‘burayla ilgili bize yapılan işleri başvuru yok. Artı hani buranın zaten mimarı yok. 1/10 bin ölçekli imar planında dahi yok. Burada bu şekilde bir rezidans yapılması mümkün değil.’ Çevre Şehirciliğe gidiyoruz, oradan da bize, ‘hayır, burası sit alanı. Burayla ilgili bize yapılmış bir müracaat yok.’ Yani hiçbir yere yapılmış müracaat yok. Tarım arazisi, sit alanı ve öndeki sahil de Turizm Bakanlığı'na tahsis edilmiş. Ama bunlar oranın tamamı hani onların uhdesindeymiş gibi lansman yapmışlar, videolar hazırlamışlar, broşürler bastırmışlar. Üstüne de hesap numarası vermişler. 1+1’ler 100 bin dolar peşin, 130 bin dolar taksitle. Bu kadar ayrıntılı yani. Ben alıcıymışım gibi aradım. Dedim ki, ‘Nasıl yapacaksınız? Ben biliyorum orayı. Oranın imarı yok.’ Bana, ‘ay yapacağız, yapacağız. Biz kendimiz imarını çıkartacağız. Onlar bizim elimizde, yaparız biz’ dedi. Gayet yapılabilir bir şeymiş gibi konuştu” dedi.SAVCILIK “SEN ZARAR GÖRMEMİŞSİN, ŞİKAYETÇİ OLMAZSIN” DEDİ Savcılıktan kendilerine gelen yanıt hakkında konuşan Gacar, “Ondan sonrasında biz yine bir imza kampanyası yaptık. Hem Turizm Bakanlığına hem Çevre Şehircilik'e imza topladık. Durumu anlattık. ‘Burada hiçbir şekilde yapılaşmaya izin verilmesin’ dedik. Muhtemelen turizm amaçlı diye buradan bir izin geçirmeye çalışacaklar ama amaç turizm falan değil, otel değil. Rezidans satıyorlar. Savcılığa da dedik ki, ‘bu bir nitelikli dolandırıcılıktır. Tarım arazisi, sit alanı olan bir yerde ve imarı olmayan bir yerde şu an inşaat yapılabilmesi mümkün değil iken bir projeyi tanıtıp da para toplamak nitelikli dolandırıcılıktır.’ Çeşme Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduk. 10 tane vatandaş adına iki tane de dernek adına başvurdum. Savcılık dedi ki, ‘sizin şikayet hakkınız yok. Çünkü siz dolandırılmamışsınız. Siz para vermemişsiniz.’ Yani siz önce bir gidin dolandırılın, para verin ondan sonra bana gelin şikayet edin demeye götürüyorlar. Aslında bu bir ihbardır. ‘Sen zarar görmemişsin, şikayetçi olmazsın’ diyebilir ama bunu bir ihbar kabul edip hemen bununla ilgili soruşturma açılması gerekir. Soruşturmaya yer olmadığına karar verdi. Buradaki o karar çok sıkıntılı. ‘Sen müşteki olamazsın, suçtan zarar görmemişsin’ demesini bile bir yere kadar anlarım ama dosyayı kapatmasını anlayamam” dedi.NEREDEYSE DENİZİ VE SAHİLİ DAHİ SATIYORİzmir Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvuru yaptıklarını ifade eden Gacar, “Biz sonrasında da Çeşme Sulh Cezaya itiraz ettik. Ondan sonra Çeşme Sulh Ceza da ‘sizin taraf sıfatınız yok’ diye reddetti. Onun üstü olarak da biz şimdi İzmir Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurduk. Her iki karara da itiraz ettik. Ve o itirazların kaldırılarak dava açılmasını talep ettik. Halka ait olan bir deniz yasal olmayan bir şekilde pazarlanıyor. Denizin içerisinde bile yapılar vesaireler oluşturmuşlar. Hani neredeyse denizi ve sahili dahi satıyor. Ve orada yapılabilmesi şu an yasal olarak mümkün olmayan bir binayı satıyor. Burada bunun yapabilmesi için de ayrıca yine yalan söylemesi gerekiyor. Çünkü burada Turizm Bakanlığından ancak ve ancak turizm belgesi alınarak belki bir imar değişikliğine gidilebilir. Bu da imar değişikliğine gidilebilmesinin tek yolu Turizm Bakanlığı'ndan geçer. Ve oraya da yalan söylemeleri gerekir. Bu durumu öne almak için de Turizm Bakanlığına uyarıda bulunduk” dedi.
Çevre ve Doğa Haberleri
Yayınlanma: 11 Aralık 2024 - 15:35
Av. Gacar'dan 'plan' iddiası... Gücücek Koyu'nda neler oluyor?
Kültür ve Turizm Bakanlığının plaj işletmesi içine giren Gücücek Koyu’nda rezidans projesinin satışlara başladığı iddiası tepkilere neden oldu. Konuyla ilgili son olarak İzmir Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvuru yaptıklarını ifade eden Av. Seher Gacar, “İzmir Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurduk. Halka ait olan bir deniz yasal olmayan bir şekilde pazarlanıyor. Denizin içerisinde bile yapılar vesaireler oluşturmuşlar. Hani neredeyse denizi ve sahili dahi satıyor” dedi.
Çevre ve Doğa Haberleri
11 Aralık 2024 - 15:35